Mehmet Akif Ersoy - Ne Eser, Ne Semer

"Ölen insan mıdır, ondan kalacak şey: eseri;
Bir eşek göçtü mü, ondan da nihayet: semeri"
Atalar böyle buyurmuş, diye, binlerce alın
Ne tehalükle döker, döktüğü bi çare teri!
Şu bekâ hırsına akıl erdiremem bir türlü
Sorsalar, bence, temayüllerin en derbeder
Hadi, toprakta silinmez bir izin var, ne çıkar,
Bağlı oldukça telakkiye hakiki değer?
Dün, beyinlerde kıyamet koparan "hikmet" i al,
Bugünün zevkine sor: beş para etmez ciğeri,
Gündüzün, başların sütünde gezen "şah-eser" in,
Gece, şayet arasan, mezbeledir belki yeri !
İsteyen almaya baksın boyunun ölçüsünü,
Geri dur sen ki, peşiman, atılanlar ileri.
Bilirim: "Hep de semermiş!" diyecek istikbal,
Tekmelerken su kabarmış sıra kumbeltikeri.
O ne çok bilmiş adamdır ki: gider sessizce,
Ne esermiş, ne semer, kimsenin olamaz haberi !

Mehmet Akif Ersoy

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani