Dedikodu

Bilge, karşısında duran iki adamı ilgiyle süzerek, "Sorun nedir?" diye sormuş.

Adamlardan biri diğerine işaret ederek,"O, yaptığı dedikodularla sadece benim aile hayatımı mahvetmekle kalmadı, bu köydeki pek çok insanın da canını yaktı!" demiş.

Öteki hemen atılmış: "Üzgünüm... Böyle olsun istememiştim. Tüm söylediklerimi geri alıyorum, ve özür diliyorum."

Diğer adam öfkeyle, "Yaa... bunun gerçekten her şeyi düzelteceğini mi sanıyorsun?" demiş.

Bu söze katılmış bilge, ve adama,

"Yarın köy meydanına kuş tüyü yastığınla gel." Demiş.

Adam, "Nasıl yani?..."demiş,

Bilge; "Dediğimi yaparsan anlayacaksın. "

Ertesi gün köy meydanında buluşmuşlar. Bilge, adamın eline bir makas vermiş ve kuş tüyü yastığı kesip içindeki tüyleri boşaltmasını söylemiş. Yastıktan boşalan kuş tüyleri rüzgârla birlikte etrafa savrulunca,

"Şimdi," demiş bilge, "Bunlarınhepsini toplayıp bana getir."

Adam saşkınlıkla, "Ama bu mümkün değil!" diye cevap vermiş.

"Baksanıza, duvarların ardındaki bahçelere kadar savruldular. Öyle geniş bir alana yayıldılar ki, bunların hepsini toplamak imkânsız..."

Bilge köylülere ve adama şöyle demiş; "Tıpkı başkalarının hakkında asılsız sarf ettiğiniz sözler gibi"

"Yaptığınız dedikoduların nerelere, ne kadar uzak mesafelere kadar gittiğini ve nelere sebep olduğunu bilebilir misin, söyleyebilir misiniz, tahmin edebilir misiniz.

 

 

 

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani