Tıbbi Terimler Sözlüğü L-M-N-O

L

LABİL:Kararsız, çabuk değişen.
LAKTASYON:Annenin süt verme devresi.
LAKRİMA:Göz yaşı.
LAKÜN:Küçük boşluk, delik.
LAGOFTALMİ:Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali.
LAP:Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir. Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir.
LAPARATOMİ:Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması.
LAPAROSKOPİ:Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi.
LARVA:Tırtıl, kurtçuk.
LARENKS:Gırtlak.
LARENJİT:Larenks iltihabı.
LARENGOSKOP:Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet.
LARENGOSKOPİ:Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi.
LENFOMA:Başlangıcını lenfoid dokudan almış ur.
LEZYON:Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk.
LİGAMENT:Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir.


M

MAKRO:Büyük.
MAKROSEFALİ:Başın (beynin) normalden büyük olması.
MAGNET:Mıknatıs.
MALABSORBSİYON:Emilimin bozuk oluşu.
MALADİ:Hastalık.
MALASİ:Keyifsizlik, kırıklık.
MALARYA:Sıtma.
MALE:Erkek.
MALFORMASYON:Kusurlu oluş, sakatlık.
MALFONKSİYON:Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması.
MALİGN:Habis, kötü huylu.
MALLEOL:Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim.
MALLEUS:Orta kulaktaki çekiç kemik.
MALNUTRİSYON:Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir.
MALPRAKTİS:Tıpta yanlış, özensiz tedavi.
MASTEKTOMİ:Ameliyatla memenin alınması.
MAMİLLA:Meme başı.
MAMOGRAFİ:Meme filmi.
MANDİBULA:Alt çene kemiği.
MANİ:Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.
MANİFEST:Aşikar, gizli olmayan.
MARFAN SENDROMU:Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık.
MARİHUANA:Esrar.
MASTEKTOMİ:Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır. Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır. Radikal mastektomi ise, kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte, memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır.
MASTİTİS:Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur.
MASTOİDEKTOMİ:Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır.
MASTOİDİT:Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki,mastoid hücrelerinin iltihabıdır. Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder.
MAZOHİST:İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan.
MENENJİT:Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır.
MENOPOZ:Adetten kesilme.
MENSTRUAL:Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili.
MENSTRUAL SİKLUS:Adet görme dönemleri, iki adet arası.
MENTRUASYON:Adet görme, ay başı. (bayanlarda periodik kanama)
MENTAL RETARDASYON:Zeka gelişiminde gerilik.
METASTATİK:Metastaz yapmış lezyona verilen isim. (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum)
METASTAZ:Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır.
MİTOZ:Hücre bölünmesi.
MİYOM:Uterus adalesinin iyi huylu tümörüdür.
MUKOLİTİK:Mukus'u eriten anlamındadır. Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar.
MUKOZA:Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası.


N

NARKOANALİZ:Psikanalize yardımcı olmak amacıyla, bir narkotik ilacın kullanılmasıdır.
NARKOLEPSİ:Önüne geçilemiyecek kadar şiddetli uyuma eğilimi.
NARKOZ:Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır.
NARKOTİK:Uyutucu, uyuşturucu.
NARSİZM:Kendi kendini sevmek anlamına gelir.Aslında gelişimin normal bir safhasını teşkil eder,ancak hayatın ileri devrelerinde varlığı anormal sayılır.
NATAL:Doğuşa ait.
NAZAL KEMİK:Burun kemiği.
NAZOFARİNKS:Burnun arka kısmı ile yutağın komşuluk yaptığı bölge.
NATRİUM:Sodyum.
NATUREL:Normal, tabii.
NAUSEA:Mide bulantısı.
NEBULİZER:Sıvıyı püskürterek uygulamaya yarayan alet.
NEONATAL:Yeni doğana ait.
NEOPLAZİ:Patalojik anlamda yeni doku oluşumu.
NÖROLOJİ:Asabiye, sinir hastalıkları.
NÖROŞİRÜRJİ:Beyin cerrahisi.
NODÜL:Yuvarlak, çapı 1 cm'den küçük patolojik oluşumlar.


O

OBDUKSİYON:Otopsi.
OBEZ:Şişman.
OBEZİTE:Şişmanlık.
OBJE:Görülebilen veya dokunulanilen herhangi bir şey.
OBJEKTİF:Duyulup, görülebilen, idrak edilebilen.
OBLİTERASYON:Vücuttaki boşlukların tıkanması.
OBSERVASYON:Müşahade.
OBSESYON:Daimi endişe,fikri sabit, nöroz.
OBSTRÜKSİYON:Tıkanma, engel.
OBSTETRİ:Doğum bilgisi.
ODİOGRAM:Kulağın işitme gücünün kaydıdır, odiometri cihazı ile ölçülür.
OEDİPUS KOMPLEKSİ:Erkek çocuğun annesine karşı duyduğu bilinçsiz yakınlık nedeniyle babasını kıskanması ve bununla ilgili ruhsal bozukluklar kompleksine verilen isimdir.
ODONTOİD:Diş şeklinde.
OFTALMİK:Göze ait.
OFTALMOPLEJİ:Göze ait sinirlerin felci sonucu göz kapağının düşmesi ve gözün hareket edememesi ile birlikte oluşan tablo.
OFTALMOLOJİ:Göz ve göz hastalıkları ile uğraşan bilim dalı.
OFTALMOSKOP:Göz içi muayenesinde kullanılan bir alet.
OFTALMOSKOPİ:Oftalmoskop ile gözün içinin muayene edilmesi.
OFTALMOLOJİST:Göz hastalıkları uzmanı, göz mütehassısı.
OFTALMOTONOMETRİ:Göz içi basıncın ölçülmesi.
OKKULT:Gizli, kapalı.
OKLUDE:Kapalı, tıkalı.
OKSİPUT:Başın arka kısmı.
OKULOMOTORYUS:Gözü hareket ettiren sinirlerden birisidir.(3.kafa çifti Nervus Oculomotorius)
OKÜLER:Göze ait.
OLEKRANON:Dirsekteki çıkıntı.
OLFAKTORYUS:Koku siniri.(Nervus Olfactorius)
OLİGÜRİ:İdrarın normalden az çıkartılması
OLİGO:Geri,küçük.
OLİGODENDROGLİOMA:Sinir sistemi destek dokusuna ait, özellikle beyincikte görülen kötü huylu tümör.
OLİGOSPERMİ:Menide spermatozoidlerin normalden az oluşu.
OMENTUM:Karın içerisinde, barsakları örten oluşum.
ONANİZM:Genital organlar ile oynayarak kendi kendine tatmin.
ONKOLOJİ:Tümöral oluşumlarla ilgili bilim dalı.
OPAK:Donuk, şeffaf olmayan.
OPERABL:Ameliyat edilebilir, ameliyat edilmekle halen bir şansı olan. ( aksi; inoperabl )
OPERASYON:Cerrahi müdahale, ameliyat.
OPİAT:Afyonlu ilaç, uyuşturucu.
OPİSTOTONUS:Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. ( Örn. Tetanozda )
OSTEOGENESİS:Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi.
OSTEOGENESİS İMPERFEKTA:Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık.
OSTEOJENİK:Kemik yapıcı.
OSTEOİD:Kemik gibi, kemiğimsi.
OSTEOLİZ:Kemiğin çürümesi, nekrozu, erimesi.
OSTEOMALASİ:Kemiklerin yumuşaması ile karekterize bir hastalık.
OSTEOMİYELİT:Kemik iltihabı.
OSTEOFİT:Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar.
OSTEOPLASTİ:Kusurrlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı.
OVOBLAST:Yumurtanın geliştiği hücre, yumurta hücresi.
OVOSİT:Olgunlaşma devresinden önceki dişi cinsiyet hücresi.
OVÜLASYON:Kadınlarda yumurtalıklarda ovüm'ün (Yumurtanın) atılmasıdır. Ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-14. günler arasında olur.

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani